Atlar insanlara ilk çağlardan itibaren insanların yanında olan ve insanlara yardım eden ilk hayvanlar arasındadırlar. Hızlı koşan atları ve uzun mesafeleri atın üstüne binerek aşmayı keşfeden insanlar, geçmişten bugüne kadar atlarla sıkı bir iletişimde olmuşlardır. İlk başta vahşi bir tür olan atlar sonraları insanların kendilerine yakalamaları ile birlikte yaşamayı öğrenmiş, birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmıştır.
Atların Beslenmesi ve Yemi
Atlar uzun mesafeleri güçlü bacakları sayesinden üstündeki insanla birlikte kısa zamanda aşma yeteneğine sahiptirler. Sırtlarındaki taşıdıkları ağır yüklere rağmen hızlı yol almanın bedeli olarak da büyük enerjiye ihtiyaç duyarlar.
İnsanlar gibi karbonhidrat, protein ve yağları enerji kaynağı olarak kullansalar da en fazla zenginleştirilmiş protein ihtiyacı duymaktadırlar. Bu yüzden de durmadan otlama halindedirler ve kendilerini beslerler.
Atlar sadece enerjiye değil aynı zamanda vitamin gibi insanların da ihtiyaç duydukları maddelere de ihtiyaç duyarlar. Böylece hasta olmazlar ve kemikleri daha dayanıklı daha güçlü hale gelir.

Atların Evcilleştirilmesi
Atların evcilleştirilmesi ya da diğer adıyla atların mayalarının yumuşaması uzun ve zorlu bir süreç sonunda olur. Vahşi bir at doğadan alınıp sınırları belli bir yere kapatıldığı zaman at doğal olarak asilik yapacak ve yanına kimseyi yaklaştırmayacaktır. Bu yüzden de ilk başta kimse vahşi bir ata yaklaşmak istemez ve at alışana kadar işinde uzmanlaşmış kişiler tarafından at kementlerle kontrol edilir.
Bir süre kementle koşan at sakinleştikten ve bulunduğu yere alıştıktan sonra bakıcılar ata yaklaşır. Atların kaşağılanmaktan ve sevilmekten hoşlanan hayvanlardır. Bakıcılar atı nazikçe kaşağılarken at sessizce durur ve bu işlem 3-4 gün kadar sürer.
3-4 gün sonra atın sahibi atın alışması için sırtına eyer yerleştirir ve gevşekçe bağlar. Ancak sırtına binmez, çünkü sırtına birini almaya alışkın olmayan at, eski vahşiliğini tekrar gösterip sırtındaki kişiyi atabilir.
Eyeri alışan at zaman içerisinde sırtında birini taşımaya alışır. Uzun zaman alan bu evcilleştirme çalışmasının kökünde aslında sevgi yatmaktadır. Atlar insanlar gibi hisli hayvanlardır ve sevgiye karşı hassasiyetleri mevcuttur. Atların mayalarının yumuşama sebebi de budur.